Sıkça Sorulan Sorular
İmplantları çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleri gibi düşünebilirsiniz. Fakültemizde yapılan bu uygulamalar sayesinde protezleriniz implantlara farklı yöntemlerle bağlanarak sabit yada çıkarılabilen protezler yapılır ve besinleri rahatlıkla çiğneyebilirsiniz
Çene kemiklerimin implant uygulaması için yetersiz olduğunu söylediler, ne yapabilirim?
Çene kemiklerinin kalitesi, genişliği ve yüksekliği farklı nedenlerle azalabilir. Bu kayıplar, hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirli sınırlar dahilinde kendi vücudundan alınan ya da yapay olarak hazırlanan kemik tozlarıyla giderilebilir. Bu operasyonun sizin için uygun olup olmadığını hekiminizden öğrenebilirsiniz.
Çene eklemimde ağrı ve ses var, ağzımı açarken zorlanıyorum ne yapmalıyım?
Eklem sorunları günümüzde çok sık karşılaşılan problemler arasında yer alır. Kliniğimizde eklemle ilgili sorunlarınıza çözüm bulabileceğiniz alabileceğiniz tedavi seçeneklerini hekimlerimizle görüşebilirsiniz.
Baş ve boyun kanseri nedeniyle radyoterapi göreceğim (ışın tredavisi) ne yapmalıyım?
Baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde kullanılan radyoterapi işlemi öncesinde dişlerinizin ve çene kemiklerinin muayene edilmesi, saptanan sorunların ışın almadan önce giderilmesi olası sorunların önüne geçilmesi için en etkili koruma yöntemidir. Bu yüzden tedavi görmeden önce kliniğimizde gerekli ameliyatları ve diş çekimlerini tamamlamış olmanız sizin yararınıza olur.
20 yaş dişlerim sürekli şişiyor, ne yapmalıyım?
Kliniğimizde en sık yapılan işlemlerden biri 20 yaş operasyonlarıdır. Bu tedaviler için muayene olarak randevu almanız gereklidir. Muayene sırasında girişim hakkında bilgilendirileceksiniz. Bu operasyonlardan sonra hastalar genellikle aynı gün içerisinde taburcu olarak evlerine dönebilmektedir.
Hamile hastalar diş tedavisi yaptırabilir mi?
Hamile hastalara çok zorunlu olmadıkça diş hekimleri tarafından müdahalede bulunulması istenmez. Yapılacak müdahalelerin de 3-6 ay arasında yapılması önerilir. Fakat aciliyet arz eden durumlarda hastanın doktoru ile yapılacak konsültasyonlar sonrasında hastaya müdahale edilebilir.
Hamile hastalar panaromik röntgen çektirebilir mi?
Hamilelik döneminde aciliyet arz eden durumlar haricinde hastalara radyolojik tetkik yapılması istenmez. Bu durumlarda gerekli önlemler alındıktan sonra hastalardan panaromik radyografiler alınabilir.
Organ nakli olacak hastaların diş hekimlerine muayene olmaları gerekli midir?
Gerek organ nakli öncesi transplantasyon sırasına girebilmek için, gerekse organ nakli sonrası kullanılacak çeşitli ilaçlardan dolayı oluşacak enfeksiyona yatkınlık durumuna karşı hastaların diş hekimi muayenesi olması zorunludur. Kliniğimizde doktorları tarafından sevk edilen organ nakli bekleyen veya olmuş hastalar uzman hekimler tarafından değerlendirilmekte ve işlemler en kısa sürede bitirilmektedir.
Başvuru esnasında hastaların yanlarında getirmeleri gereken belgeler nelerdir?
Hastaların daha önce çekilmiş panaromik radyografileri yanlarında getirmeleri gereklidir. Bu sayede gereksiz yere tekrar röntgen çekilmesinin önüne geçilecektir. Gerekli durumlarda ise hekimler tarafından röntgenler tekrarlanabilir.
Baş-boyun bölgesinden radyoterapi görmekte veya görmüş olan hastaların diş hekimi muayenesi olması gerekir mi?
Baş-boyun bölgesinden yapılan radyoterapi uygulamaları ilgili bölgedeki kemik ve yumuşak dokuları etkileyeceklerinden dolayı mümkünse radyoterapi öncesi bu hastaların diş hekimi muayenesi olmaları büyük bir öneme sahiptir. Kliniğimizde radyoterapi görecek hastaların muayeneleri uzman hekimler tarafından yapılmakta ve radyoterapi öncesi gerekli tedavilerin planlanması çıkartılıp ilgili kliniklere acil hasta olarak sevk edilmektedir.
Beslenme şekli diş çürüklerinin oluşumunda önemli bir faktör müdür?
Gün içinde tüketilen şeker miktarı, şekerli yiyecekler ve içeceklerin tüketim sıklığı, besin maddesinin içindeki karbonhidratların tipi, tüketilen besin maddesinin yapışkanlığı ve ağız içinden tükürükle temizlenme süresi diş çürüklerinin oluşumunda önemli birer faktör olarak kabul edilmektedir.
Diş çürüklerinin önlemek için uygulanan koruyucu programlar var mıdır?
Her bireyin diş çürüğü riski değerlendirilmesi diş hekimi tarafından muayenehane ortamında yapılmalıdır. Bireyler diş çürüğü riski açısından düşük, orta ve yüksek olarak sınıflandırılmaktadır. Bireylere uygulanacak koruyucu uygulamalar, risk gruplarına göre planlanmaktadır. Düşük risk grubunda olan bireylerin 9 ayda bir diş hekimine kontrole gitmeleri, günde iki kez fluoridli diş macunu ile fırçalamaları, diş ipi kullanmaları ve beslenmelerine dikkat etmeleri yeterli iken; orta risk grubundaki bireylerin 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmeleri fluorid içeren jellerin ve verniklerin muayene ortamında profesyonel olarak uygulanması, günlük fluor gargarası kullanmaları ve beslenme eğitimi almaları gerekmektedir.yüksek çürük risk grubundaki bireylerin ise 3 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmeleri fluorid içeren jellerin ve verniklerin muayene ortamında profesyonel olarak uygulanması, günlük fluor gargarası kullanmaları, ksilitol içeren ciklet kullanmaları ve gereklilik halinde enfeksiyonu kontrol almak için diş hekimi tarafından önerilen süre zarfında klorheksidinli gargara kullanmaları gerekmektedir.
Diş çürüğü nedir?
Diş çürüğü, diş plağında ve tükürükte bulunan mutans streptokokları olarak bilinen bakterilerin neden olduğu, dişin sert dokularının belli bölgelerde yıkılması ile seyreden bulaşabilir bir infeksiyon hastalığıdır.
Dişlerimiz neden çürür?
Ağzımızda yüzlerce farklı türden mikrop bulunmaktadır. Ancak hepsi diş çürüğüne neden olmaz. Diş çürüğüne neden olan bakteriler, diş plağında ve tükürükte bulunan, şekerle beslenen ve çoğalan, bunun sonucunda asit oluşturan Streptococcus mutans ve laktobasillerdir. Ağız hijyenine dikkat etmediğimizde ve sıklıkla şeker tükettiğimizde bu bakterilerin sayısı artar ve daha fazla asit üretirler. Üretilen asit dişin koruyucu tabakasındaki kalsiyum ve fosfatın çözünmesine neden olur. Bu süreç ilerlediğinde çözünmeyle birlikte dişteki doku kaybı artar ve gözle görebildiğimiz diş çürüğü oluşur.
Diş çürüğü kişiden kişiye bulaşabilir mi?
Yapılan çalışmalarda diş çürüğüne neden olan bakterilerin bebeklikten itibaren ağza yerleşebildikleri ve bunun kaynağının çoğunlukla bebeğe yakın temastaki kişilerin (anne, bakıcı, kardeş, baba, vs.)olduğu gösterilmektedir. Ayrıca çeşitli yaş gruplarındaki okul arkadaşlarının birbirlerine bu bakterileri bulaştırabildiklerini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Aileden veya arkadaşlardan bulaşan çürük yapıcı bakteriler ağza yerleştikten sonra sayıları artarsa diş çürüğüne eden
olabilirler. Bundan dolayı diş çürüğünün bulaşabilir bir hastalık olduğu
ifade edilmektedir.
Diş çürüğü oluşup oluşmayacağı önceden anlaşılabilir mi?
Diş çürüğüne zemin hazırlayan pek çok etken vardır. Mutans streptokokları sayılarının yüksek düzeyde olması ve ağızda çürüklerin var olması en önemli faktörler olmakla birlikte, tükürüğün miktarının ve tamponlama kapasitesinin yetersizliği, sık olarak karbonhidrattan zengin beslenme, fluoridle karşılaşma durumuna göre dişin direncinin az olması, genel sağlık ile ilgili rahatsızlıklar ve yetersiz ağız hijyeni yeni çürük oluşumu riskini artıran önemli göstergelerdir. Ağız muayenesi ile birlikte “Çürük Aktivite Testi” yapılarak çürük risk değerlendirmesi yapılabilir. Çürük aktivite testinde hastadan alınan tükürük örneğinden, tükürüğün miktarına, asidi tamponlama kapasitesine ve tükürükte bulunan çürük yapıcı bakterilerden streptococcus mutans ve laktobasilllerin sayısına bakılmaktadır. Bu etkenler araştırılarak yeni çürük oluşumu riski hesaplanabilmektedir.
Endodonti,diş pulpası(dişin sinir- damar paketi) ve dişin kökünü çevreleyen dokuların hastalıklarının tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği dalıdır.
Kanal tedavisi nedir?
Kanal tedavisi, dişlerde ağrı, apse ve kist oluşumuna neden olan iltihaplı veya ölü diş pulpasının (sinirinin) içinde bulunduğu kök kanallarından çıkartılması ve bu boşluğun, sağlığa zararlı olmayan bir madde ile tam olarak doldurulması işlemidir.
Kanal tedavisi yapılan bir dişin ömrü kısalır mı?
Dişe doğru ve sağlıklı bir kanal tedavisi yapılmış ise ve hasta ağız bakımına dikkat ediyorsa, dişin ağızda kalma süresi normal bir dişten farksızdır.
Kanal tedavisinde başarı oranı nedir?
Endodontik tedavisinin başarı oranı, teknolojideki ilerlemelerle birlikte yükselmektedir. Kurallara uygun bir şekilde yapılan bir kanal tedavisinin başarı ortalaması %90-95 gibi yüksek bir değere sahiptir.
Kanal tedavisinin alternatifi var mı?
Kanal tedavisinin başarısız olduğu durumlarda kanal tedavisi tekrarı veya gerekli ise dişin kök ucuna cerrahi müdahale yapılabilir. Kanal tedavisinin tekrarı ve cerrahi girişimin başarılı olmadığı durumlarda dişin çekimi düşünülmelidir.
Kürsümüze yeni kayıt olacak hastalarımız Oral İmplantoloji Anabilim Dalı’na direkt olarak kayıtlarını yaptırabilirler. Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı’nda ilk muayeneleri yapılan hastalar gerekli görüldüğü takdirde Oral İmplantoloji Anabilim Dalı’na yönlendirilir. Anabilim dalımızda kayıt
işlemleri tamamlanan hastaların ilk muayeneleri gerçekleştirilir. Muayene sonrası cerrahi işlemler için randevu verilerek tedavilerine başlanır. Hastalarımızın implant cerrahi işlemleri ve implant destekli protezleri Anabilim Dalı’mızda yapılmaktadır.
Diş implantı nedir ?
Eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen vida şeklinde titanyumdan yapılmış yapay diş kökleridir.
Diş implantları herkese uygulanabilir mi ?
İmplant uygulamaları için ideal kişiler genel sağlığı iyi olanlar ile çene kemiklerinde yeterli miktarda kemiği bulunanlardır. İmplantoloji konusunda eğitim görmüş uzman diş hekiminiz sizin implant uygulanabilecek biri olup olmadığınıza kolayca karar verebilir.
Diş implantlarının uygulama yerleri nelerdir?
Tek diş eksikliğinde, Birden fazla diş eksikliğinde, Tam dişsizlik durumlarında
Diş implantlarının avantajları nelerdir?
Diş boşluklarına komşu dişlere zarar verilmeden sabit dişlerin yapılabilmesini sağlarlar.Rahat bir gülümseme ve estetik sağlarlar. İstenen gıdalar yenilebilir. Oynayan, takırtı ve ağrıya sebep olan takma dişler daha rahat ve emin kullanılabilir.
Operasyon sırasında ve sonrasında bir rahatsızlığım olacak mı?
Operasyon lokal anestezi ile hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılabilmektedir. Operasyondan sonra herhangi bir diş çekiminden sonra da duyulabilecek hafif bir ağrı veya nadiren şiş olabilir. Bu durum, ağrı kesicilerle giderilebilir.
Operasyon ve protezin tamamlanması ne kadar sürmektedir?
Cerrahinin süresi yerleştirilecek implant sayısına ve hastanın koşullarına bağlı olarak, tek implant uygulamaları için ortalama 15-20 dakika; çoklu implant uygulamaları için 1-1,5 saat gerekmektedir.Operasyondan sonra implant ile kemiğin kaynaşması için 2-5
ay beklenmektedir.
İmplantların başarısı garantili midir?
Yapılan bilimsel çalışmalarda implant başarısının % 96-98 arasında değiştiği gösterilmiştir. Nadir olarak implantların yerleştirilmesinden sonra kemiğe kaynaşma olmayabilir ve çıkarılan implantın yerine yeni bir implant tatbik edilebilmektedir. Her şahsın kendine göre bünyesel
özellikleri olduğundan implantın başarısı garanti edilemez.
İmplant tedavisi pahalı mıdır?
İmplant uygulamaları bir dizi karmaşık ve uzun süreli işlemlerin yapılmasını gerektirmektedir. İmplantlar, ara parçaları ve üst yapı bileşenleri pahalı parçalardır. Dolayısıyla, implant uygulamaları rutin diş hekimi hizmetlerinden daha yüksek bir harcama icap ettirir.
Ortodontik tedavi, sağlıklı diş ve dişetlerine sahip bireylere her yaşta uygulanabilir. Çenelerle ilgli anomaliler genellikle büyüme sürecinde tedavi edilebilir. Erişkin yaşta düzeltilebilmeleri ortodonti ile beraber çene -yüz cerrahisi uygulamalarını gerektirmektedir.
Ortodontik tedaviye başlamadan önce ve tedavi süresinde ağız bakımı önemli midir?
Ortodontik tedavi öncesi varsa tüm çürük dişler tedavi edilmeli, diş taşı temizliği yapılmalıdır. Tedavi sırasında da diş çürüğü ve dişeti hastalığı oluşumu ancak diş fırçalamaya özen gösterilerek önlenebildiği için ağız bakımı çok önemlidir.
Üniversite hastanelerinde ortodontik tedaviye başlanılması için beklenen süre neden uzundur?
Başvuran hasta sayısının çokluğu, tedavi süresinin uzun oluşu ortodontik tedavi hizmeti veren resmi kurum sayısının çok az olması ve ayrıca üniversitelerde tedavi hizmeti ile birlikte çalışma saatlerinde önemli bir zamanı kapsayan, akademik ve eğitim faliyetlerinin de sürdürülmesi nedeniyle klinik çalışmalar için belirli bir zaman ayırılabilmesi, tedavi için bekleme süresinin uzamasına neden olmaktadır.
Ortodontik tedavi neden uzun sürer?
Ortodontik tedavi sürecinde dişlerin ve dişlerle işgili yapıların zarar görmemesi için tedavi uygulamalarının belirli aralıklarla yapılması gerekmektedir. Bu nedenle tedaviye ilişkin uygulamalar genellikle ayda bir kez yapılmakta ve tedavi ortalama 24-30 ay sürmektedir.
Ortodontik tedavi sırasında nelere dikkat edilmelidir?
Tedavi sırasında dişlere uygulanan braket ve teller yiyecek artıklarının birikimini kolaylaştırdığı için ağız bakımının sağlanması, diş çürüğü ve dişeti hastalığını önlemek bakımından çok önemlidir. Dişlerin özenle fırçalanması ve arayüz fırçaları ile diş aralarının ve tellerin altının çok iyi temizlenmesi gerekmektedir. Sert ve yapışkan yiyecekler dişler üzerine yapıştırılan braketlerin çıkmasına neden olarak tedaviyi aksatacağı ve süresini uzatacağı için tedavi süresinde yenilmemelidir.
Ortodontik tedavi ile elde edilen sonuç kalıcı mıdır?
Tedavi tam olarak bitirildikten sonra tedavi ile sağlanan durumun korunması için gerekli olan pekiştirme tedavisi belirtilen süre boyunca uygulanırsa elde edilen sonuçlar kalıcı olacaktır.
Pedodonti Anabilim Dalında acil tedavi kapsamında değerlendirilecek olan hastalar
Fakültemizde daha önceden kaydı bulunmayan ancak aşağıda belirtilen durumlara sahip çocuklar için telefonla randevu alınmadan “İkinci Muayene” birimine doğrudan başvurulabilinir. Çocuğun durumu ikinci muayenede görevli diş hekimi tarafından değerlendirilir ve gerekli yönlendirmeler yapılır.
Acil tedavi kapsamına giren durumlar;
Fiziksel ya da zihinsel engeli bulunan çocuklar
Sistemik hastalığı olup sürekli doktor kontrolünde olan çocuklar (kalp, kan, karaciğer, böbrek vb. hastalığı olanlar)
Düşme, çarpma gibi kazalar sonucu dişlerinde hasar oluşmuş hastalar
Yüzde şişlik ya da ağrıyan dişin olduğu bölgede şişlik bulunması
Çocuğunuzun mevcut bir problemi olmasa da ileride ortaya çıkabilecek ağız-diş sağlığı sorunları ile ilgili gerekli önlemlerin alınabilmesi için çocuğunuzu ilk süt dişi sürdükten sonra ya da en geç bir yaşında bir çocuk diş hekimine götürmeniz önerilmektedir. Çocuğunuzun 6 ayda bir düzenli olarak bir diş hekimi tarafından muayene edilmesi önerilmektedir. Ancak kişiye özgü olan bazı özel durumlarda diş hekimi tarafından kontrollerin daha sık yapılması yönünde yönlendirilebilirsiniz.
Çocuğumun dişlerini fırçalamaya hangi yaşta başlamalıyım?
Bebeğin ağzında ilk dişler görülmeye başladığı andan itibaren ( genellikle 6. aydan sonra) bebeğin ağız bakımına başlanmalıdır. Her öğün sonrası temiz bir gazlı bez veya ıslak bir tülbent yardımıyla dişlerin üzerleri silinmelidir. Özellikle gece uyumadan önce veya uyku sırasında yapılan beslenme sonrası temizliğe dikkat edilmelidir.Süt diş dizisi tamamlandıktan sonra (ortalama 2,5-3 yaş) çocuğun yaşına uygun bir diş fırçası ve diş macunu seçilerek günde en az iki defa fırçalaması sağlanmalıdır. Diş macunu fırçaya bir bezelye tanesi büyüklüğünde sürülmelidir. Fırçalama 6 yaşına kadar ebeveyn kontrolünde gerçekleştirilmelidir. Fırçalama işlemi yüzeysel yapılmamalı, diş görünen her yüzeyin fırçalanması gerektiği çocuğa öğretilmelidir. Doğru fırçalamanın öğretilmesi için anne-babanın desteği ve kontrolü çok önemlidir.
Parmak emme ya da emzik emme çocuğumun dişleri için zararlı mı?
Parmak ya da emzik emme uzun süre devam edecek olursa çene gelişiminde olumsuz etkiler oluşturabilir. Çocuğunuzun 3 yaşına kadar bu alışkanlıkları bırakması idealdir. 3 yaşından sonra hala devam ediyorsa bir çocuk diş hekiminden yardım alınız.
Bebeğimin dişleri kaç aylıkken sürmeye başlar, ne zaman tamamlanır?
Bebeklerimiz ortalama 6 aylık olduklarında süt dişleri sürmeye başlar ve yaklaşık olarak 2.5 yaşına geldiklerinde 10 adet üst çene ve 10 adet alt çenede olmak üzere toplam 20 süt dişi çeneler üzerinde yerlerini almış olur. 6 yaşında ise bu dişlerin en arkasındaki boşluktan yepyeni bir diş sürer, bu diş ömür boyu ağızda kalacak olan 6 yaş dişidir.
Süt dişleri sürerken ateş yapar mı?
Bazı bebeklerde diş sürmesi sırasında sıkıntılar yaşanabilir; tükürük akışında artış, huzursuzluk, ağlama ve nadir de olsa ateşlenme ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda diş hekimi ile görüşmekte fayda vardır, bebeği rahatlatacak bazı uygulamalar yapılabilir.
Süt dişleri neden önemlidir?
Genellikle “nasıl olsa değişecekler” düşüncesi ile ihmal edilen süt dişlerinin çok önemli işlev ve görevleri vardır: Çocuklarımızın büyüme ve gelişimleri için doğru ve dengeli beslenmeleri gerekir, bu besin maddelerinin kesilmesi ve öğütülmesi görevi bu dönemde süt dişlerinindir. Dişleri ağrıyan veya çekilmiş olan bir çocuk çiğneme işlemini yapamayacak ve birçok sorunla karşılaşacaktır. Bir başka önemli konu da konuşma ve seslerin doğru çıkarılabilmesidir; özellikle ön bölgede dişlerin erken kaybı çocuklarda peltek ve tıslamalı konuşmaya yol açabilmektedir. Süt dişleri ayrıca kendilerinin yerine sürecek olan sürekli diş tomurcuklarına da rehberlik etmektedirler. Zamanından önce kaybedilen, çekilen dişler için gereken önlemler alınmazsa ileride dişlerde çapraşıklıklar ortaya çıkmaktadır. Estetik de süt dişlerinin çok önemli mir işlevidir. Özellikle ön dişleri çürük ya da eksik olan çocuklar yaşıtlarından farklı görünümleri olduğu için psikolojik sorunlar yaşayabilmektedirler.
Süt dişleri neden çürür?
Ağzında dişi olan her bireyin (6 aylık bir bebeğin de) ağız boşluğunda mikroorganizmalar (mikroplar) yaşar. Bu çok normal bir durumdur. Fakat bu mikroplar çocuklarımızın yediği ve iyi fırçalamadığında dişler üzerinde yapışıp kalan besin artıkları ile beslenmekte ve çoğalmaktadırlar. Özellikle şeker ve nişasta içeren artıklardan kolayca asit üretebilmektedirler. Bu asitler de zaman içerisinde dişlerin çürümesine ve dişeti iltihapları, ağız kokusu, diş ağrısı, abse gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olurlar.
Diş çürüğü bulaşıcı mıdır?
Evet diş çürüğü bulaşıcıdır, örn çürük dişleri olan bir anne kendi kaşığı ile bebeğini beslediğinde kendi ağzında bulunan tüm mikroplar bebeğin ağzına taşınmış, ekmiş olmaktadır. Ayrıca tedavi edilmeden duran bir diş, komşu dişlerin de kısa zamanda çürümesine sebep olabilir.
Dişeti hastalığı, dişlerimizi koruyan, aynı zamanda çene kemiğine bağlantısını sağlayan destek dokuların iltihaplanması sonucunda, diş çevresinde yumuşak(dişeti) ve sert doku yıkımı/kaybıyla ortaya çıkan, ilerleyen zamanlarda buna abselerin ve sişlerin sallanmasının eşlik ettiği bir iltihabi tablodur.
Diş eti hastalığının belirtileri nelerdir?
Dişeti hastalığının belirtileri, hastalığın şiddetine ve hangi safhada olduğuna göre değişir ve şiddetlenir. İlk ve en kolay gözlemlenen belirti dişeti kanamasıdır. Buna, ilerleyen durumlarda dişetlerinde ödem, abse, pü oluşumu, dişeti çekilmesi, dişlerde yer değiştirme, ağızda kötü tat -kötü koku, dişetlerini kurcalama isteği gibi belirtiler eşlik edebilir.
Dişetleri neden kanar?
Dişeti kanaması, dişeti hastalığının en önemli belirtisidir. Bu bazen sert bir şey yerken, bazen fırçalama esnasında, bazen de kendiliğinden oluşabilir. Kanamaların nedeni, bu hastalık sürecinde oluşan birtakım iltihapsal olaylar sonucunda, dişeti dokusunu döşeyen ve beslenmesini sağlayan damarlanmanın ve damar yapısının bozulması sonucu damar içinde kalması gereken kan elementlerinin damar dışına çıkabilmesi sonucu gerçekleşir.
Dişetleri neden çekilir?
Dişetleri genel olarak iki ana nedenle çekilebilir. Bunlardan ilki, sahip olunan dişeti hastalığının tedavi edilmeyip ilerlemesi sonucu oluşan çekilmelerdir. Yani dişeti hastalığının sonuçlarından ve belirtilerinden biri olarak değerlendirilebilir. Nedeni, hastalık sonucu dişin destek dokularının ve içerisinde yer aldığı çene kemiğinin yıkıma uğramasıdır. Böyle durumlarda , mevcut doku kaybı, hastalık tedavi edilse bile tamamen sağlanamayabilir. Diğer neden ise, daha çok ağız bakımına çok dikkat eden bireylerde yanlış/aşırı/sert fırçalama sonucu oluşabilir. Böyle hastalarda dişeti çekilmesine çoğunlukla, dişlerde aşında ve hassasiyet tipinde durumlar eşlik edebilmektedir. Bu tarzçekilmelerin tedavisinde, büyük oranda mevcut doku kaybının telafisi mümkün olabilmektedir.
Diş taşı temizliği dişe zararlı mıdır?
Diş taşı temizliği, bu işlem için özel olarak tasarlanmış, bazı ultrasonik aygıtlar ve el aletlerinin birlikte kullanımıyla gerçekleşir. Dikkatli, doğru yöntemle ve gereken sıklıkla yapılan diş taşı temizliğinin, diş yüzeyine belirgin bir zararı olduğu düşünülmemektedir. Dişeti hastalığı olmayan bir birey, senede iki kez diş hekimi kontrolünden geçmeli ve doktorunun önereceği aralıklarla diş taşı temizliği yaptırmalıdır. Dişeti hastalığına sahip bireyler ise, doktorları kendilerine daha farklı bir yönlendirme yapmıyorlarsa, tedavi bittikten sonra , ilk yıl üç ayda bir, izleyen yıllarda altı ayda bir kontrollerini yaptırmalıdırlar.
İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı 6. Katta çene eklemi hastalıklarının muayenesi ve tedavisi yapılmaktadır.
Yüzümdeki eksik organın (göz, burun, kulak) plastik cerrahi ile tedavisi mümkün olmadı, ne yapabilirim?
Yüzünde göz, kulak ya da burnunda eksiklik olup plastik cerrahi ameliyatı ile tedavi olamayan hastalara kliniğimizde yüz protezi yapılabilmektedir. Yüz protezi uygulamaları klasik yöntemlerle veya son teknoloji kullanılarak, bilgisayarlı modelleme CAD/CAM yöntemiyle de yapılabilmektedir.
Ağzımda kanser cerrahisine bağlı doku eksikliği olduğu için protezimi yapamıyorlar, ne yapmalıyım?
Doğuştan veya sonradan cerrahi veya travma sonucu ağız içinde defekti olan hastaların protezleri (obturatör) kliniğimizde yapılabilmektedir.
Geceleri dişlerimi sıktığım söyleniyor, ne yapmalıyım?
Geceleri dişlerini sıkan hastaların dişlerinde oluşabilecek ağrı, aşınma ve eklemlerde oluşabilecek bozuklukların önlenmesi için kliniğimizde bu hastalara gece plağı yapılmaktadır.
Diş hekimim dişlerimde aşırı aşınmalar olduğunu söyledi, ne yapmalıyım?
Dişlerinde aşınmalar olan hastalarda hem hassasiyetin önlenmesi hem de hastanın eski yüz yüksekliğine kavuşabilmesi için kuron-köprü uygulamaları ile tüm dişlerin restorasyonları yapılmaktadır. Bu hastaların yeni yüz yüksekliğine alışmalarını sağlamak amacı ile öncelikle oklüzal splint uygulanıp sonra restorasyonları yapılmaktadır. Böylelikle hasta yeni yüz yüksekliğine alışır ve ileride eklemlerinde ağrı ve zarar oluşması önlenmiş olur.
Kuron-köprü Protezi Bilim Dalında tedavi yaptırmak için ne yapmak gerekir?
Fakültemizi telefonla arayarak ilk muayene için randevu alıp, hasta kaydı ve ilk muayene işlemlerinizi tamamladıktan sonra; karar verilen tedavi planı doğrultusunda ağız hazırlığınızın yapılması gerekmektedir. Ağız hazırlığı dolgu, kanal tedavisi, diş eti tedavisi gibi tedavileri kapsamaktadır. Ağız hazırlığı tamamlanmamış hastalar tedavinin başarısını olumsuz yönde etkileyeceğinden, kuron-köprü protezi kliniğine başvuramazlar. Ağız hazırlığı tamamlanmış hastalar fakültenin 1. Katındaki kliniğimize başvurarak küçük klinikteki nöbetçi hekime muayene olup protez sırası alırlar. Muayene için randevu alınması gerekmemektedir. Muayeneye gelirken Oral Diagnoz bölümünden verilen muayene formu ve varsa röntgenlerinizi getiriniz. Tedavinin başlama süresi ortalama 3-4 aydır.
Kuron-köprü Protezi ne demektir ve niçin kullanılır?
Kuron çürük, kırık veya başka bir nedenle aşırı madde kaybı olan dişlerin küçültülüp kaplanması işlemidir. Köprü ise bir veya birden fazla diş eksikliğinde komşu dişlerin küçültülüp bunlara gelen özel kaplamalardan destek alınarak boşlukların doldurulması işlemidir. Herhangi bir nedenle diş kaybı meydana geldiğinde komşu dişlerde bu boşluğa doğru hareket başlar. Bunun sonucunda yandaki dişlerde diş eti problemleri, bu boşluğa devrilmeye bağlı kemik kayıpları, estetikte bozulma ve çiğneme kuvvetlerinde değişiklikler meydana gelir. Eğer uzun süre bu boşluk implant yada köprü ile restore edilmezde bu komşu dişlerde de kayıplar olabilir.
Kuron-köprü protezi tedavilerinin tamamlanması ne kadar sürer?
Tedavi süresi tedavinin zorluğuna ve içerdiği diş sayısına göre ortalama 2 hafta ile 2 ay arasında değişmektedir.
Tedavi aşamaları nelerdir?
Ağız içi ve röntgen muayeneleri doğrultusunda kaplanacak dişler belirlenir. Bu dişler restorasyona yer açmak amacıyla lokal anestezi altında, ağrısız bir biçimde 1,5-2 mm kadar küçültülür. Hazırlanan dişlerin tam bir modelinin elde edilebilmesi için ölçü alınır. Diş teknisyeni ölçüden alçı model döküp, protezi bu model üzerinde hazırlar. Protez ağız içerisinde prova edilir. Hazırlıklar sonucunda fonksiyon, estetik ve sağlık açısından uygun halde gelen protez daimi olarak yapıştırılır. Kuron-köprü protezleri sabit protezlerdir, hasta tarafından ağızdan çıkartılmazlar. Hastanın doğal dişleriyle beraber diş hekiminin yönlendirdiği biçimde diş fırçalama ve diş ipi kullanımıyla düzenli bakımları gereklidir.
Kuron-Köprü protezlerinin yapımı için en uygun malzeme hangisidir?
Günümüzde biyolojik uyumu ve estetik özellikleri bakımından en çok tercih edilen malzemeler metal destekli porselenler veya tamamen porselenden yapılmış protezlerdir. Aralarındaki fark tam porselen kaplamaların daha estetik ve daha doku dostu olmasıdır.
İmmediat (hazır) protezler ile geleneksel protezler arasındaki fark nedir ?
Protezler ne zaman yapıldıklarına ve ne zaman ağıza takıldıklarına göre geleneksel veya immediat olarak adlandırılırlar. İmmediat protezler dişler çekildikten hemen sonra takılan protezlerdir. Bunun için dişler çekilmeden önce hekim ölçü alır ve bu dişler çekilince olacak değişikliklere göre önceden protezi hazırlar. İmmediat protezlerin en büyük avantajı hastanın hiç dişsiz kalmamasıdır ancak çekim sonrası destek dokuların iyileşme sürecinde büzülmesi bu protezlerin zaman zaman astarlanarak altındaki doku ile uyumunun yeniden sağlanmasını gerektirir. Dokuların tam olarak iyileşmesi 2-3 ay sürer ve ardından geleneksel protezler yapılabilir.
Diş üstü protez nedir ?
Az sayıda kalmış doğal dişlerin üzerine yapılan hareketli protezlere diş üstü protez (overdenture) adı verilir. Diş üstü protez yapılabilmesi için doğal dişlerin proteze destek ve stabilite sağlayacak şekilde hazırlanması gerekir. Diş üstü protezin avantajları; hastanın dişlerinin köklerini ağızda tutarak protezlerin tutuculuğu ve stabilitesi arttırılır, kökler çekilmediği için kemik kaybı olmaz, dişlerin köklerinin etrafındaki algılayıcılar kaybolmamış olur ve hasta psikolojik olarak kendisini dişsiz olarak görmediği için daha iyi hisseder.
Hareketli bölümlü protez nedir ?
Hareketli bölümlü protezler, metal bir iskeletle birbirine bağlı eksik dişlerinizin yerini dolduran dişler ve bunların bağlı olduğu dişeti rengindeki kaideden oluşan protezlerdir. Hareketli bölümlü protezler doğal dişlerinize kroşe adı verilen kancaya benzeyen metal yapılarla veya hassas bağlantı denilen aygıtlarla bağlıdır. Hassas bağlantılar genellikle kroşelerden daha estetiktir ve neredeyse hiç görülmezler. Doğal dişlerinize yapılacak kuronlar hareketli bölümlü protezinizin daha iyi uymasına yardımcı olur. Hassas bağlantılı protezler genellikle kroşe bağlantılı protezlere nazaran daha pahalıdırlar.
Yumuşak astar maddesi nedir ?
Yumuşak astar maddesi kemik ve yumuşak dokulardaki olumsuz faktörleri telafi etmek ve destek dokulara gelen basıncı azaltmak için tam protezlerde kullanılır. İleri derecede aşınmış alt çene kemiği olduğunda, çift taraflı kemik çıkıntısı varlığında, damak ortasında sert kemik çıkıntısı olması durumunda , bıçak gibi keskin çene kemiği olan hastalarda, tek çeneye protez yapılması gerektiğinde ve dişlerini aşırı sıkan hastalarda kullanılabilir. Yumuşak astar maddeleri, aşırı basınçları emerek altındaki dokuları olası zararlardan korur. Yumuşak astarlı bir protezi temizlemek için, ılık suda çalkalamak veya akan suyun altında başlangıçta pamukla silmek sonraları ise yumuşak bir fırça ile fırçalamak gerekir. Yumuşak astarlı protezleri temizleyici solüsyonların içine koyabilirsiniz ancak günde en fazla yarım saat süresince. Protezin kurumasına fırsat verilmemeli ağızda olmadığı durumlarda temiz bir suyun içinde bekletilmelidir.
Protez kullanmak nasıl bir his ?
Protezler takıldıkları ilk birkaç hafta alışıncaya kadar kullanımı çok zor gelir. Dil ve yanaklar protezi yerinde tutmayı öğreninceye kadar gevşek gibi gelir. Küçük tahrişlerin ve acıtan yerlerin olması anormal değildir. İlk kullanım sırasında tükürük miktarınızın arttığını hissedersiniz. Hekiminiz kontrollerde bunları düzelttikçe ve sizde proteze alıştıkça bu şikayetleriniz azalacaktır.
Protezlerim farklı görünmemi sağlar mı ?
Protezler doğal dişlerinizin yerini mümkün olduğunca dolduracağı için görünüşünüzü belirgin şekilde değiştirir. Protezleriniz gülüşünüzü güzelleştireceği gibi yüzünüzün ve profilinizin daha dolu olmasını da sağlar. Protezler yanak ve dudakları destekleyerek yüzün büzülmesi sonucu oluşan kırışıklıkları azaltacak ve daha iyi görünmenizi sağlayacaktır, ancak yaşın ilerlemesiyle artan fizyolojik kırışıklıkları ortadan kaldırmasını beklememek gerekir.
Protezlerim yemek yememi sağlar mı ?
Yemek yeme pratik gerektirir. Başlangıçta daha yumuşak besinler ve küçük lokmalarla yemeyi tercih edin. Yavaşça ve her iki tarafı da kullanarak çiğnemeye çalışın böylece protezinizin devrilme hareketi yapmasını engellemiş olursunuz. Çiğnemeye alıştıkça daha sert besinlere geçerek normal beslenmenize geçebilirsiniz ancak her iki tarafla çiğnemeye devam etmelisiniz.
Protezlerim konuşmamı değiştirir mi ?
Konuşma da yemek yeme gibi pratik gerektirir. Konuşurken protezleriniz ses yapıyorsa daha yavaş konuşun. Kelimeleri telaffuz etmekte zorlanıyorsanız yüksek sesle konuşun ve zorlandığınız kelimeleri tekrarlayın. Eğer konuşma problemleriniz devam ederse mutlaka diş hekiminize başvurun.
Protezlerimi gün boyunca takmalı mıyım ?
Başlangıçta dokuların protezlere uyum sağlaması için gündüz ve gece protezlerinizi takmanız gerekebilir. Uyum sağlandıktan sonra protezin altındaki dokuların dinlenmesi için protezlerinizi gece yatarken çıkarmanız önerilebilir. Ancak protezlerinizi düzenli olarak temizlediğiniz takdirde gece yatarken de kullanmanızda mahsur yoktur.
Protez yapıştırıcılarını kullanmalı mıyım ?
Protez yapıştırıcıları iyi uyumlu protezlerinizin tutuculuğunu arttırmak için kullanılabilir. Dokularla uyumu bozulmuş, sürekli altındaki dokuları tahriş eden kötü protezlerle kullanımı doğru değildir. Bu şikayetleri gidermeyeceği gibi artmasına sebep olacaktır. Bu protezlerin dokularla uyumunun yeniden sağlanması için astarlanmasına veya yenilenmesine gerek vardır.
Protezlerimin bakımını ve temizliğini nasıl yapmalıyım ?
Protezlerinde doğal dişler gibi her gün fırçalanarak üzerindeki besin artıklarından ve plağın temizlenmesi gerekir. Fırçalama protezin temizliği açısından olduğu kadar ağız dokuların sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Fırçalama için protezlere özel hazırlanmış fırçaları veya yumuşak kılları olan diş fırçaları ile sabun kullanabilirsiniz. Temizlik için eczanelerde ve marketlerde bulabileceğiniz protez temizleyicilerini veya ultrasonik temizleyicileri de kullanabilirsiniz. Protezlerin cilasını bozabilecek sert diş fırçaları kullanmayın. Protezlerin temizliğinde fazla aşındırıcı içeren temizleyicileri ve çamaşır suyu gibi beyazlatıcıları kullanmayın. Protezler darbeye karşı dayanıksız oldukları için düştüklerinde kolayca kırılabilirler. Bu nedenle protezlerin temizliğini bir havlu veya su dolu bir kabın üzerinde yapmak düşüp kırılmasına karşı önlem olarak alınabilir. Protezler kullanılmadıkları zamanlarda kurumaması gerekir, bu nedenle protezler kullanılmadıkları zamanlarda temiz bir suyun içinde bekletilmelidir. Protezlerinizi kesinlikle kaynar suya koymayın bu protezin şeklinin bozulmasına neden olabilir. Protezlerin dışında yumuşak fırçalarla dilin ve protezin altında kalan destek dokuların da fırçalanması ağız sağlığınızın korunması açısından oldukça önemlidir.
Protezlerimi ne zaman yenilemeliyim ?
Protezlerin destek dokularla ilişkisi dokuların zamanla büzülmesi sonucu bozulabilir. Bu ilişki astarlama işlemleri ile sağlanabilir. Bu sağlanmadığı takdirde protez gevşeyecek ve dokuları tahriş etmeye başlayacak ve acıtacaktır. Bu durum devam ettiğinde ağız içinde ciddi problemlere neden olabilir. Protezlerin dokularla uyumu bozulduğunda, dişler aşındığında ve eskisi kadar besinleri öğütememeye başladığında protezin yenilenmesi gerekir. Protezlerin 2 – 4 yılda bir bunlar olmasa da yapıldığı malzeme bakterilerin tutunmasına uygun ortam hazırlamaya başladığı durumlarda da yenilenmesi gerekebilir. Protezinizde sizi rahatsız eden bir durum olduğunda kendiniz düzeltmeye çalışmayın hemen diş hekiminize başvurun.